Bir başkentin parklarında piknik yapmak, limanında denize girmek, tasarımın iç mekanlardan çıkıp sokaklarda harikalar yarattığını görmek, kent manzarasına nazır bir şezlonga uzanıp gün batımında bira içmek, dünya mutfaklarının leziz yemeklerini denemek, upuzun günlerin tadını çıkarmak ve gökyüzünde bisiklete binmek için hayatında en az bir kez mutlaka Kopenhag’da birkaç gün geçirmelisin.
Bu yazıyı okurken bir yandan da uygun bir uçak bileti ve otel bakmaya ve hemen Kopenhag’ı gezmeye ne dersiniz?
Kopenhag ucuz uçak bileti
Kopenhag otelleri
Kopenhag’da Neler Yapabilirsin?
1- Kopenhag’ı profesyonel bir rehberle yürüyerek gezebilirsin. Ücretsiz şehir turuna katılmak için sabah saat 11:00’de City Hall önündeki buluşma yerinde olman yeterli.
2- Bir bisiklet kiralayabilir ve kısa bir süre içinde şehrin altını üstüne getirebilirsin. Dünyanın en bisiklet dostu kentinde, bisikletle keşiflerin tadını çıkar.
3- Christiansborg Palace Kulesine çıkarak günün son ışıklarında bu muhteşem şehri fotoğraflayabilirsin. Pazartesileri hariç hergün 11:00-21:00 arasında kuleye çıkış ücretsiz.
4- Güneş battıktan sonra Osterbro’da bulunan Fælledparken’da kurulan açık hava sinemasında film izleyebilirsin. Film gösterimleri ücretsiz. Yanına piknik örtüsü ve sivrisinek ilacı almayı unutma.
5- Açık ve kapalı alanda eserler sunan sanat galerisi Ny Carlsberg Glyptotek’i gezebilirsin. Salı günleri müzeye giriş ücretsiz.
Kopenhag Gezi Rehberi
Kopenhag, muhteşem anıtsal ve turistik mekanlara ev sahipliği yapıyor. Ancak şehrin güzellikleri sadece binalarda saklı değil; bu şehir sokakları, limanı, kanalları, parkları ve bahçeleri ile bir bütünlük içinde güzel. Mekanlara varlıkları ile hayat veren Kopenhaglılar gibi şehrin sunduğu güzelliklerin tadını çıkarmak için keşif turunu yürüyerek veya bisikletle yapmanı öneriyoruz.
Bu şehir yayaları ve bisikletlileri gerçekten şımartıyor. Şehir gezisi sırasına Kopenhag’da mutlaka görmen gereken yerleri listeledik:
Kopenhag: Kaleler ve Müzeler
Tren garının hemen karşısında bulunan 150 yaşındaki eğlence parkı Tivoli’de Çin tapınağı, Japon göletleri ve Luna Park arasında keyifli bir yürüyüş yaptıktan sonra Avrupa’nın en büyük tropik akvaryumunu ziyaret edebilirsin.
Tivoli’den sadece bir kaç metre ileride bulunan mimarisi ile hemen dikkat çeken Ny Carlsberg Glyptotek’in kapısından girer girmez kendini harika bir kış bahçesinde palmiyelerin arasında adeta bir cennet bulacaksın. Müzedeki antik çağ dönemine ait salonları mutlaka gezmelisin.
Birkaç adım ileride bulunan Rådhus (belediye binası) halka açık ve binanın içindeki görkemli salonlar ücretsiz olarak gezilebiliyor. 19.yy’ın sonunda inşa edilen ve kuzey ülkelerinin ortaçağ mimarisini yansıtan salonları gördükten sonra şehrin panoramasını fotoğraflamak istersen 300 basamak merdiveni göze alıp kuleye çıkabilirsin.
Binlerce çeşit ağaca ve bitkiye ev sahipliği yapan Botanik Bahçesi’nin cafésinde kısa bir molanın ardından Rosenborg Kalesi’ni ziyaret etmek üzere yola devam. Rosenborg Kalesi’nin birinci ve ikinci katındaki şaşalı salonların ardından yeraltındaki hazine odasında bulunan, Danimarka kraliyet ailesinin paha biçilmez mücevher, taç ve kılıçları kesinlikle görülmeye değer.
Ulusal sanat eserlerinin sergilendiği iki katlı National Gallery of Denmark’nın aydınlık salonlarında Danimarka’nın ve diğer İskandinav ülkelerinin en değerli tablo ve heykelleri sergileniyor. Tarihi bir binanın modern bir yapı ile nasıl entegre edilebileceğini, ışığın nasıl bu kadar güzel kullanılabileceğini ve insanlara vakit geçirmeleri için sunulan alanları görmek için bile kafesine mutlaka uğramalısın.
Kopenhag’ın simgesi deniz kızını görmek üzere yıldız şeklinde kanallarla çevrili Kastellet‘ten geçerek kayalıkların üzerinde sessiz sakin oturan Lille Havfrue (deniz kızı)’na ulaşabilirsin. Paris için Eyfel Kulesi ne ise, Kopenhag için deniz kızı aynı şey. Selfie çekmek için biraz kuyrukta beklemen gerekebilir.
St. Alban kilisesinin bahçesinde biraz dinlenip eski bir hastanenin restore edilmesi ile müzeye dönüştürülen Design Museum’a (Tasarım müzesi) uğrayabilirsin. Kopenhag, özgün tasarımlar ile anılan bir şehir. Bisiklet ve mobilyalar arasında kendinizi kaybedebilirsin.
Bunların dışında iki önerimiz daha var: Modern sanatın farklı yansımalarını görebileceğiniz Kunsthal Charlottenborg (Nyhavn’da yer alıyor) ve Kopenhag’dan trenle ulaşabileceğiniz (yolculuk 1 saatten fazla sürse de kesinlikle değiyor) Louisiana Museum of Modern Art. Modern sanata ilgi duyuyorsanız iki müzede beklentileriniz karşılamaya yetecek.
Nyhavn: Rengarenk Binalar ve Kanallar
Tuborg ve Carlsberg, Danimarka’nın en tanınmış bira markaları ancak Danimarka’da üretilen onlarca çeşit lokal birayı Kopenhag’da bulabilirsin. Kopenhag’ın tanıtım fotoğraflarında kullanılan rengarenk binaları ile ünlü Nyhavn‘da yan yana dizili cafelerden birinde yer bulamazsan üzülme, Kopenhaglılar gibi biranı alıp kanalın kenarındaki banklara oturabilirsin.
Şehrin en önemli yapılarından Rundetårn’ın önünden geçerken Avrupa’nın halen aktif olarak kullanılan en eski gözlem kulesini incelemeyi unutma. 209 metre yüksekliğindeki kule, şehrin fotoğraflarını çekmek için harika bir nokta.
Vor Frue Kirke, katedralin önünden geçip kraliyet ailesinin eskiden saray olarak kullandığı bugün ise Danimarka parlementosuna ev sahipliği yapan Christiansborg Kalesi‘ni gördükten sonra Christianshavn semtine geçiyoruz.
Christianshavn ve bağımsız Christiania
Önce harika çan kulesini sonra da insanların bahçesini eğlenmek ve dinlenmek için kullandığı Vor Frelsers kilisesini gördüysen eğer, tek katlı evlerin ve teknelerin sıra sıra dizilmiş olduğu, gençlerin banklarda piknik yaptığı sakin mahalle Christianshavn’dasın.
Christianshavn’ın en ünlü yeri “bağımsız” Christiania. 70’li yılların başında askeriye tarafından boşaltılmış binalara yerleşen bir grup kişinin özgür bir devlet kurma girişimine göz yumabilecek tek ülkenin Danimarka olmasına şaşırmadın değil mi? Free Town Christiania’a otomobille girmek yasak. Christiania’da birşeyler yiyip içebilir, alışveriş yapabilirsin. Bölgedeki 3 kurala uymak şartıyla: eğlenmek, koşmamak ve fotoğraf çekmemek.
Limanda bulunan Danish Street Food, kocaman bir deponun içinde her tür damak tadına hitap eden yiyecek standlarından oluşuyor. Kapalı ve açık alanlarda oturacak yerler var ve yiyecekler uygun fiyatlı.
Kopenhag için iki önemli tavsiyemiz var; birisi Copenhagen Card diğeri ise bisiklet.
Copenhagen Card
Copenhagen Card ile bir çok turistik yerlere, müzelere ve parklara ücretsiz giriş yapabilir, otobüs ve metroyu kullanabilir ve bazı restoranlarda indirimli yemek yiyebilirsin. 24 saat boyunca geçerli kartın ücreti 379 DKK/50 Euro.
Kopenhag Bisiklet Kiralama
Kopenhag’da bisiklete ayrılmış geniş bisiklet yolları oldukça güvenli. Şehir turunu tamamladıktan sonra bisikletle kuzey ve güzeydeki plajlara, ormanlara ve parklara gidebilirsin. Konakladığınız otel veya hostel büyük ihtimal bisiklet kiralama hizmeti sunuyorlar ancak bisiklet bulamazsanız kiralama seçeneklerinden bazıları:
Copenhagen City Bikes: Belediyenin bisiklet kiralama sistemini kullanmak için bisiklet istasyonunda bulunan bir bisiklet seçin, gidonda bulunan dokunmatik ekrana kredi kartı bilgilerinizi girin ve bisikleti alın. Elektrikli bisiklet ile tüm şehri ve çevresini yorulmadan gezebilirsiniz.
Kopenhag’da her sokakta bir bisiklet dükkanı var. Bu dükkanların çoğunluğunda kiralık bisiklet bulmak mümkün. Bisikletleri günlük veya haftalık kiralayabilirsin.
Velorbis: Şık bir bisikletle şehirde gezmek istersen Velorbis’den kiralayabilirsin.
Adres: Nørre Farimagsgade 63, 1364 København
Donkey Republic: Türk girişimci Erdem Ovacık tarafından kurulan bisiklet paylaşım sistemi Donkey Republic’den bisiklet kiralamak için donkey.bike sitesinden bisikletinizi rezerve etmeniz gerekiyor. Şehrin 20 farklı noktasında bulunan bisikletlerden birini almak için akıllı telefonunuzu kullanarak kilidi açabilirsiniz. Bisikletin kilidini açıp kapatmak için internete ihtiyacınız yok, bluetooth ile çalışıyor.
Baisikeli: Baisikeli uygun fiyatlı farklı modellerde (şehir, tur, tandem, kargo vb) bisiklet kiralıyor.
Adres: Ingerslevsgade 80 , 1705 København Tel: +45 26 70 02 29
Kiraladığın bisikletle şehir dışında geziler yapmak istersen bisiklet için ekstra ücret ödemeden trenle yolculuk yapabilirsin.
