İtalya’yı sevmeyen var mı? Roma, Venedik, Floransa, Milano hepimizin sevdiği şehirler. Toskana’nın üzüm bağlarını, Lombardiya’nın göllerini, Ligurya kıyılarını ve Sicilya adasının şirin köylerini de çok beğeniyoruz.
Peki İtalyan yemekleri? Çeşit çeşit lezzetli sosları ile makarnaya ve incecik hamurlu pizzaya kimsenin hayır diyeceğini sanmıyoruz. Ancak İtalya, az bilinen ve keşfedilmeyi bekleyen daha bir çok şehir, bölge ve lezzet sunuyor. Bunlardan birisi ise Puglia.
Puglia, kitle turizminden kaçan ama kırsalın değerini bilen, alternatif tatil seçenekleri arayan, dinlenirken öğrenen ve deneyimler yaşayan insanların tercih ettiği bir yer olmak için son yıllarda yürüyüş ve bisiklet yollarına yatırım yapan ve ziyaretçilerinin yeni deneyimler yaşamasına odaklanan bir bölge olarak her geçen yıl adından daha fazla bahsettiriyor.
Puglia’yı Bisikletle Keşfetmeye Ne Dersiniz?
İtalya’da sürdürülebilir turizm denildiğinde akla ilk gelen bölge “çizmenin topuğu” yani Puglia’dır.
Coğrafya olarak bisiklet turizmi için çok uygun: yokuş ve rampalar yok, bisiklet rotalarında araç trafiği neredeyse yok denecek kadar az ve tarlaların arasındaki taş duvarlar doğal gezi rotalarını oluşturuyor. İlk kez bisiklete binen kişiler ve çocuklu aileler için uygun bisiklet gezi rotaları bulunuyor.
Masmavi denizden ve tertemiz plajlardan sadece 20 km uzaklıkta olan bölgenin iç kısımlarında yapacağınız bisiklet turunu deniz tatili ile birleştirebilirsiniz.
Seyahati festival dönemlerine getirmek ise turnayı gözünden vurmak olacaktır. Temmuz-Ağustos aylarında arka arkaya düzenlenen uluslararası festivallerde tiyatro performansları, konserler, danslar ve gösteriler gezinizi daha da keyifli bir hale getirecek.
Zeytin, Üzüm ve Trulli Evleri ile İtria Vadisi
Puglia bölgesinin birbirinden canlı renkleri
Puglia bölgesinin tam kalbinde yer alan Valle d’itria – İtria Vadisi’nin dokusuna, mimarisine, mutfak kültürüne, insanlarına ve tarihine yakınlaşmak için en uygun araç, bisiklet. Etrafı denizlerle çevrili Puglia’nın aslında ne kadar kurak bir yer olduğunu ve içme suyunun 400 kilometrelik bir su kemeri ile taşındığını, farklı kalitelerdeki zeytinyağını nasıl kokusundan tanınabileceğini, lor peynirinin nasıl yapıldığını, bakla ile ne kadar muhteşem yemekler yapılabileceğini ve “Türk”ün tehlike alarmı verilme nedeni olmasını öğrenebilirsiniz. İsmini “yolcuları koruyan” Azize İtria’dan alan, vadide bulunan zeytin bahçeleri, üzüm bağları ve Trulli evleri arasında harika deneyimler yaşayacağınız bir bisikletle gezi rotası önerimiz var. Türkiye’den Bari’ye direk uçabilir, kendi bisikletinizi yanınızda getirebilir veya burada bisiklet kiralayabilir, trenle Martina Franca’ya gelip bisiklet turunuza buradan başlayabilirsiniz. Cisternino, Locorotondo ve Alberobello’yu ziyaret edeceğiniz bisiklet turunda her kilometrede yeni bir güzelliği keşfedebilirsiniz.
Bari için uçak biletlerine göz at
Martina Franca
Martina Franca, İtria Vadisi’nin en büyük şehri. Görkemli katedralini ve kent müzesini ziyaret ettikten sonra araç trafiğine kapalı şehir merkezinde kahve içerken bisikletli turistlerle karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek. Bu bölgede rehberli organize bisiklet gezileri ve bir bisiklet kiralayıp bisiklet turu yapmak oldukça popüler.
Martina Franca çevresinde bulunan çiftliklerde taze peynir (lor peyniri, mozzarella, burrata vb) yapımını izlemek ve öğrenmek isterseniz, öğleden önce bir saatte bir çiftliğe uğrayabilir ve taze sütün hızla çeşit çeşit leziz peynirlere dönüşümünü seyredebilirsiniz.
Bu bölgede özel kolaylıkla kesip şekil verilebilen bir kaya türünden yapılan, beyaz badanalı koni şeklinde çatıları olan minik yapılar göreceksiniz. Yazın sıcaktan, kışın soğuktan koruyan bu minicik odacıklar eskiden şarap bağlarında çalışanların kalması için yapılıyordu, sonra odacıkların sayısı artınca yaz-kış yaşanan evlere dönüşmüş. Bugün ise bir çoğu Bed&Breakfast olarak işletilen ismi Trullo (çoğul Trulli) olan bu yapılarda konaklamak mümkün.
Bisikletle Martina Franca ve Cisternino arası 10 km.
Cisternino
Puglia’nın küçük kentlerinden biri olan Cisternino’nun ana meydanı
Yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarının arasında, geniş bir düzlük ve tepecikler arasında, yüksek bir yere kurulmuş oldukça şirin kent Cisternino’nun merkezi neredeyse hiç bozulmamış bir dokuya sahip.
Kent meydanından sağlı sollu ayrılan kentin daracık yollarına girip çiçeklerle süslenmiş sokaklarını gezdikten sonra yemek yemek için kapısında nazar boncuğu asılı olan Le Chicche di Zia Rosa restoranını tercih edebilirsiniz. Restoranın sahibi sempatik ve candan Mimmo leziz İtalyan yemeklerini bizzat kendisi hazırlıyor ve servis yapıyor.
Bölgede göreceğiniz binlerce zeytin ağacı arasında asırlık ağaçlar da bulunuyor. Zeytinyağı üretimi için özel teknikler uygulanıyor. Zeytinler tek tek elle toplandıktan sonra mekanik bir işlemden geçirilerek doğal yollarla “meyve suyu” da olarak adlandırabileceğimiz zeytinyağı elde ediliyor. Bisiklet rotası üzerinde göreceğiniz çiftliklerde zeytinyağı tadımlarına katılabilirsiniz.
İncir, kiraz, ayva, nar, şeftali, kayısı ağaçlarının bulunduğu Botanik Bahçesi’nde ise nesli tükenen ağaçların yok olmasının önlenmesine çalışılıyor. Geleneksel tohumlar kullanılarak, gelecek nesillerin de genetiği ile oynanmamış meyvelerle tanışması hedefleniyor.
Bisikletle Cisternino ve Locorotondo arası 10 km.
Locorotondo
Bembeyaz evleri, dar sokakları ve inanılmaz mimarisi ile Locorotondo, mutlaka görmeniz gereken yerlerden
İtalya’nın en güzel küçük şehirlerinden birisi olan Locorotondo, İtria Vadisi’nde bir balkon konumunda. “Yuvarlak yer” anlamına gelen ismini, üzerine kurulu olduğu tepeden alıyor. Bembeyaz badanalı evleri ve muhteşem mimarisiyle bu kenti çok seveceksiniz.
Locorotondo, özel üretilen şaraplarıyla da ünlü bir yer. Locorotondo DOC beyaz şarabını mutlaka tatmalısınız. Kentin çevresinde yer alan üzüm bağlarında bulunan aile işletmeleri şarap tadımı yapabileceğiniz kısa geziler sunuyorlar. Masseria ismindeki bu yerler bölgedeki turizm destek fonlarından yararlanarak ikinci veya üçüncü jenerasyonun, aile büyüklerinin bağ evlerini restore ederek “sakin tatil” yapmak isteyenlere sundukları deneyim odaklı konaklamalar.
Masseria’larda konaklama imkanınız yoksa bile mutlaka yemek yemenizi tavsiye ediyoruz. Ekmekten, peynire, şaraptan ete kadar her şey çiftlikte üretiliyor. Organik ürünlerle hazırlanan ve geleneksel tariflerle yapılan yemekler çok lezzetli.
Bisikletle Locorotondo ile Alberobello arası 10 km.
Alberobello
Trulli evlerin yer aldığı Alberobello, Puglia’nın en dikkat çeken yerlerinden © Güldem Üstün
Güney İtalya’nın özellikle Puglia’nın en çok ilgi çeken yanlarından birisi konik çatılı, harçsız örülmüş duvarları, beyaz ve gri renkleriyle Trulli evleri. 1996’dan beri Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde olan Alberobello’nun tamamı bu yapılardan oluşuyor ve turistik bir yer olduğu için oldukça tanınıyor.
Bisikletli Tatil
Puglia’nın trulli evleri, zeytin ağaçları, çiftlikleri ile ünlü İtria Vadisi yavaş yavaş ve sessizce keşfedilmeyi bekliyor.
Puglia, özellikle de İtria Vadisi ve çevresini bisikletle gezmek için bisiklet kiralayan, rehberli ve rehbersiz tur hizmeti sunan firmalardan yardım alabilirsiniz.
Valle d’itria’nın az bilinen köylerini bisiklet ile keşfettikten sonra Puglia’da mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz Ostuni ve Lecce’yi gezmek üzere trene binin. Beyaz Şehir Ostuni için yarım gün yeterli olacak, ancak Ferzan Özpetek filmlerinden adına aşina olduğunuz Lecce için 1-2 gün ayırmalısınız.
Ulaşım
İstanbul’dan Bari’ye direk uçuşlar bulunuyor. Veya Roma aktarmalı olarak Bari veya Brindisi’ye uçulabilir. Bari’den trenle Martina Franca’ya ulaşabilirsiniz.
Konaklama
Bari’de her bütçeye uygun oteller mevcut. Valle d’itria’da Martina Franca, Locorotondo ve Cisternino çevresinde küçük oteller bulunuyor. Çiftlik evlerinde konaklamak için Masseria olarak araştırmanızı öneriyoruz.
Bisiklet Kiralama ve Organize Turlar
Bisiklet kiralamak veya rehberli bir tura katılmak için Girolibero ve Cycling Puglia sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
